11 Eylül 2013 Çarşamba

Mesela




Olmaz diye bir şey yok, diyorlar. Sen iste yeter ki olur. Bilmiyorlar, bildiklerini zannediyorlar.
Şehrine gelip seni aradım. Yahu, sokak sokak! Kediler şahit, kuduz tehlikesi olmadığı kulaklarına iğnelenmiş köpekler. Hele ki martılar! Güldüler halime, çatıkatlarına bakmaktan ağrıyan boynuma.

Göztepe diye bir yer var, nefes orada mesela. Sırıtmak var salak salak, orada. Balık tutan abiler,ablalar ;hepsi orada. Bütün şehir içi otobüsler oradan geçiyor. Bence sen varsın diye; ama bilmiyorlar. Boşver!

Bir mesele var mesela içi senle dolu olan. Dolup taşmak üzere olan, dolup dolup taşamayan. Düşün saçmalığı! Ağzımı açıp dilime düşüp ortalığa döküleceğin var mesela. Ama onun yerine: " Bi' kahve mi içsek?"
"Sus! Hop, ağzını topla!" mesela.

"Sen kuşları çeksene beni çekeceğine!"
"Neden?"
"Kuşlar benden daha güzel."
...

Sıkılmışlığım var yokluğundan mesela. Şişkinliğim, bıkmışlığım,pişmanlığım... Bir sürü şey var, bir sürü şey çok; ama sen yoksun mesela.

Mesela " Ne olacak böyle?" var, "Canım nasılsın bugün?" yok. Çok sanatlı müzikler var mesela seni anlattıkları için sırf sanat dediğim.
Tükenmişliğimin, havanın sıcaklığı ile bir ilgisi yok, mesela. Sıkkın canım, ortaya karışık.

"Karı gibi dır dır etmek" diye bir şey var mesela;benim uzun, insanı yoran susuşlarım. "Kadınlar hiçbir şeyi unutmaz." mesela; benim gidip gelen aklım, yamultmak istediğim hafızam.

Bu şehir güzel ; ama içinde sen olduğun için daha da güzel. Düşün güzelliğini! Koca şehri nasıl yaşanacak hale getirdiğini! Çok ışıklı bir şehir var mesela "Hanfendi biraz ilerler misin?" diyen insanlarla dolu otabüsleri.
"Hanım kim efendim?"

Mesela sen varsın yanım... Mesele olmaman.
Mesela el yazınla doldurduğun bir mektup. Siktir et mektubu! Git, yazsan yeter. Mesele gidememem...

Hiç etmek var çokluğunu mesela; ama kendi içine kıymak, sana kıyamamak var. Var olan şeylerin üstünü çizip adını yazmak var mesela; ama sonrasında yutkunup: "Pardon, bir elli'lik daha açabilir misiniz?"

Seni düşünmekten yorgun düşen beynim var mesela; bunun yerine: "Biraz otursak mı gölgelik bulmuşken azıcık serinleriz?"

İşin özü şu aslında ; Seni çok özledim.


Hiç yorum yok: