9 Eylül 2012 Pazar

Yani


Tanrı insana akıl verdi. İyi bir şey yapmış olduğuna dair kimi zaman şüphelerim olsa da gerçek bu.Olmayın, bu kadar değişken olmayın. Mevsimler bile daha oturaklı, günler bile daha sıradan, insan evladının değişkenliğinin yanında.

Bir şeyi ya seviyorsundur ya sevmiyorsundur. Bir konudaki fikrin ya olumludur ya da olumsuz. Tamam, kabul fikrin de olmasın. Olmayabilir nitekim. Ama bukalemunla yarışma be insan evladı.
Tamam, sabır da verilmiş ama az ama çok insana. Aşma, çizmeyi aşma. Kendini sevmediğini, kendine saygı duymadığını anladım da bunu herkese indirgeme.

Sana verilen değeri kötüye kullanma ki ileriki günler için ( ki ileri günleri düşünüp düşünmediğin bile şüpheli) kullanabileceğin kotan kalsın.
Ama zekâ denen şey müthiş bir şey azizim. Ne zaman canını sıkan bir şey oldu ya da yolunda gitmeyen bir olay hemen unutuyor. Kendini korumak için unutmayı seçiyor. Sanırım buna psikolojide “savunma mekanizmaları” diyorlar.

Kendi çapımda geçirdiğim, buraya yazıp rahatlamayı amaç bildiğim öfke nöbetimi yarın sabah unutacağım mesela ya da aynı şiddette hissetmeyeceğim.
Hayır, işin kötü yanı aslında sövgüler bezediğin, içinden saydırdığın insan evladını yine aynı köşesinde ağırlayacak, yerini değiştirmeyeceksin ya işte asıl beni al al yapan işin bu kısmı.


2 yorum:

güLL dedi ki...

cnm ağzına sağlık bayıldm ..ifaden çok hoş..

ASLI dedi ki...

Teşekkür ederim Gülcüm. :)