5 Haziran 2013 Çarşamba

Tohum




Hayatın aşkla yürüyeceğine inanlardanım ben. Hayır, efendim! Öyle çocuğuna duyduğunuz sevgi, mesleğinize olan bağlılığınız falan değil, aşk.
 İçinize ektiğiniz tohumun filizlenmesini beklemek, aşk. Tohumun topraktan çıkmasını beklemek; acıyı, uykusuz geceleri, sinir harbiyle beraber yersiz gülmeleri, nefes alıp vermekten başka bir şey yapmadan geçirdiğiniz günleri de beraberinde getiriyor.

Filizin yeşermesi, büyümesi, meyveye durması ise ayrı bir olay. Bunların hepsi sabrı öğretiyor. Zaten sabır aşktan geliyor.Ya o meyveyi dalından koparan olmazsa? Ya kendiliğinden dökülürse ağacınızın meyvesi? Ah!

İçim acıdı, birden, şu an. Aşk ile acı neden hep yan yana? Başka türlüsü mümkün mü? Eğer öyleyse, yani mümkünse bunu görmeden ölmek istemiyorum.








Hiç yorum yok: